Çevrenizde mutlaka tanık olduğunuz, size ilginç gelen davranışlar sergileyen insanlar olmuştur. Her insan bir değildir sonuçta. Bunun sebebi genellikle farklı kişilik özelliklerimiz olsa da kimi zaman aklımıza gelmese bile bazı psikolojik rahatsızlıklar olabilir. Kalabalık ortamlarda çekingenliğiyle garip duruşlarıyla dikkat çeken insanlar görmüş olabilirsiniz. Sebebini hiç düşündünüz mü? O kişi kendisini o an rahat hissetmiyor belki de kaygılanıyor olabilir mi acaba ? Belki de kalabalık ortamlarda gerilen, anksiyetesi olan o kişi siz bile olabilirsiniz. Başkalarının yanında konuşmaktan, yemek yemekten çekinen kişilerde halk arasında Sosyal Fobi olarak bilinen psikolojik rahatsızlık olabilir. Bu kişiler başkalarının onlar hakkında ne düşündüğü konusunda çok büyük endişe duyarlar. Genellikle ergenlik çağında başlayan sosyal fobi ileri ki yaşlarda da devam edebilir. Okulda ders esnasında konuşmaktan kaçınmak, sınıf içerisinde görüş bildirmek veya sunum yapmak gibi aktiveteler bazı öğrencileri normalde daha fazla korkutur. Utanç duygusu, rezil olma korkusu eğer işinizde, okulunuzda size engel oluyorsa sizde de sosyal fobi olabilir. Bazı durumlarda sosyal fobi panik atak gibi sonuçlarda verebilir. Genellikle yetişkinler bu durumun farkındadır ancak çocuklar farkında olamayabilir bu yüzden aileler bu konularda dikkatli olmalıdır. Sosyal fobide en sık görülen belirtiler titreme, kaslarda kasılma, kızarma ve ses titremesi gibi şeyler olabilir. En sık görüldüğü durumlar ise; toplum içinde telefonla konuşma, herkesin seni duyabildiği yerlerde görüşlerini belirtme ve sizden daha yetkin, üstün gördüğünüz biri ile konuşmaya çalıştığınız zamanlardır. Peki bu sosyal fobi denilen illet neden oluşur? Kalıtsal rolü çok az olsa da ailenizde sosyal fobisi olan biri varsa sizde de olma olasılığı çok yüksektir. Uzmanlara göre en büyük etken beyinde salgılanan serotonin hormonu yüzündendir. Serotonin miktarının vücudunuzda olması gerekenden az olması sizde iletişim bozukluklarına sebep olabilir. Ayrıca sosyal fobinizin başınıza gelen belirli bir sebep yüzünden meydana çıkma olasılığıda çok yüksektir. Mesela küçükken sınıfta yaşadığınız bir utanç anını unutamazsanız daha sonrası için bu korku sizde yer edinebilir ve ileriki okul hatta iş hayatınızda bunun sonuçlarına katlanmak zorunda kalabilirsiniz. Bunlara ek olarak sosyal fobisi olan bireylerin hayatlarına bakıldığında aileleri tarafından yetiştirilme biçimlerinin de çok büyük etkisi olduğunu görebiliriz. Ailelerin daha uslu bir çocuk yetiştirmek için yaptıkları baskılar, çocukların özgüvenlerini sarsabilir ve toplum içindeki davranışlarında bozukluklara sebep olabilir. Büyüme çağındaki çocuklarda konuşurlarken sürekli düzeltilmeye çalışılması ve durdurulması çocukların kendilerini ifade etmelerinde çekinceler yol açar. Sürekli acaba ben yanlış bir şey mi dedim ? Yanlış bir şey dersem ne olur gibi korkular sosyal fobinin temelini atan korkulardır. Sosyal fobi psikoterapi ve ilaç tedavisiyle çözümlenebilir. Hastanın durumuna göre ikisinin beraber uygulanması daha iyi sonuç verebilir. Tedavi süresi genelde hastanın durumuna göre değişmekle beraber genelde 9-12 aydır. Sosyal Fobisi olan insanların öncelikle bu durumun bir hastalık olduğunu kabul etmeleri önemlidir. Toplum tarafından o kişilerin çekinik, utangaç olarak adlandırılıp üstlerinin kapatılmadı hastaların hemen tedaviye yönelmelerinin önünde engeldir. Ancak unutulmamalıdır ki bu hastalık kişiden bir çok şey çalar. Sağlıklı kurulmuş arkadaşlık ilişkileri, iş ortamları ve kendilerine duydukları güvenin verdiği hissin nasıl olduğunu bilmeden yaşarlar. Kendimizde, ailemizde veya çevremizde bu belirtiler varsa kayıtsız kalmamalıyız ve hayat standartlarımızı yükseltmek adına adım atmaktan çekinmemeliyiz.