EVLAT EDİNME
Evlat edinme süreci her ebeveyin ve çocuk için farklı işleyebilir.Biyolojik olarak çocuk sahibi olabilen kişilerin bir çocuğu evlat edinmesinin yanısıra bu yolla çocuk sahibi olamayan kişilerin evlat edinmesi daha yaygındır.
Bir çocuğu evlat edinme süreci anne baba için oldukça güç aşamaları içermektedir. Evlat edinme kararı öncesinde anne babanın farklı nedenlerden dolayı çocuk sahibi olamamaları ve bu süreçte yaşadıkları, tedavi süreçleri, çiftlerde karşılıklı başarısızlık algıları, hayal kırıklıkları.. vb gibi pek çok zor aşamaları içeren bir süreçten sonra evlat edinme kararını alan çift için, hem yasal hem de psikolojik aşamaları içeren yeni bir süreç başlar. Evlat edinme kararı alan çiftlerin, beklentilerini ve isteklerini çok iyi sorgulamaları gerekmektedir. Çünkü eşlerden birinde en ufak bir belirsizlik ya da şüphe bile gelecekte ciddi sıkıntılara sebep olabilmektedir.
Evlat edinme kararı alırken çiftleri endişelendiren bazı durumlar şunlardır;
Çocuğun evlat edinildiği gerçeğine çevrenin bakış açısı ve tutumun nasıl olacağı ve bunu nasıl kontrol altına alacakları,çocuğa bu gerçeği nasıl ve ne zaman açıklayacakları,çocuğun bu gerçeği öğrenmesi durumunda kendilerini terk edeceği korkusu gibi gelecekte karşılarına çıkabileceğini düşündükleri güçlüklerdir. Bazı çiftler bu gibi endişelerini kontrol altına alabilmek için, evlat edindikleri çocuğa, bu gerçeği hiçbir zaman söylememek gibi hatalı seçenekler üretebilirler. Ancak bu doğru bir seçenek değildir.Çocuk ebeveyn dışındaki kişilerden bu durumu öğrenebilir.
Çocuğun kendisi için son derece önemli olan bu bilgiyi ailesi dışında başka bir kaynaktan öğrenmesi kişi açısından, sonradan kapanması çok daha güç psikolojik yaralara neden olabilmektedir.Çocuğun çevresine güven duyabilmesi, sağlıklı ilişkiler kurabilmesi için temeller ailede atılır.Evlatlık olduğunu ebeveyn dışında ve uygun olmayan bir zamanda öğrenmesi onu şoka uğratabilir, ailesiyle ve çevresiyle kuracağı güven bağını ciddi hasara uğratabilir.
Peki çocuğa evlat edinildiği nasıl ve ne zaman söylenmelidir?
Çocuğun evlat edinildiği gerçeğinin çocuğa söylemeden önce, anne baba ile çalışılmalı ve anne babanın, bu duruma nasıl bir anlam yükledikleri ile ilgili detaylı bilgi alınmalıdır.
Çocuk evlat edinildiğinde bebeklik çağında ise aileler çocukları ile bebeklik çağından itibaren evlat edinme konusunda açık bir iletişim kanalı oluşturabilmelidirler .Çocuk aileye ?ben nereden geldim, nasıl doğdum gibi? sorular sormaya başladığında, evlat edinme konusunu konuşmak için iyi bir fırsat olabilir.Bu dönemse genelde 3-4 yaşlarına denk gelmektedir. Eğer çocuk bu tür sorular sormazsa da aileler bu konuyu açabilir ve bilmek istediği sorulara yanıt verebilirler.
Gerçeği söyleme işi, okulöncesi dönemde halledilmemiş ise, açıklama anının, çocuğun bir kriz dönemine rastlamamasına dikkat edilmelidir. Kriz dönemlerine örnek olarak, ilkokula başlamaya iki gün kala, buluğ çağının bunalımlı bir zamanı ya da yoğun bir stres anı sayılabilir.
Yaşı daha büyük çocuklarda bu durum daha zor olabilir.İlk tepki olarak "neden daha önce söylemediniz"sorusuyla karşılaşmak doğal bir durumdur.Genellikle 6-7 yaş dönemindeki çocuklar durumu öğrendiklerinde inkar yolunu seçenbilirler.Anne babasını kızdırdığı için böyle söylediklerini düşünebilirler.Terk edilecekleri ve yalnız kalacakları gibi korkuları yaşayabilirler.Çocuğa kendisine eskisi kadar önem ve değer verildiği hiçbir şeyin değişmeyeceği hissettirilmeli,çocuğun bunların farkında olması sağlanmalıdır.
10-12 yaşındaki çocuklar evlat edinilmenin bazı zor ve karışık sürecini anlamlandırmaya başlar ve ailesini kaybetmekten, farklı olmaktan korkarlar. Bu yaştaki çocuklar öfkeli mutsuz ve kendileri hakkında şüpheye düşmeye başlayabilirler. Orta çocukluk dönemi süresince evlat edinilmiş çocuklar, evlat edinilme nedenlerini ve evlatlık verilme nedenlerini anlamaya çalışırlar. Sürekli neden sorusuna yanıt ararlar.
Evlat edinilmiş çocuk, okul çağına geldiğinde, okul idaresi, öğretmen, ? varsa ? okulun rehberlik uzmanı durumdan haberdar edilmelidir. Çocuk bunu bilmeli, evlat edinilmiş olmanın ayıp olmadığını, utanılacak veya gizlenilecek bir durum olmadığının bilincinde olmalıdır. Durumunu arkadaşlarından veya çevresinden saklamak ihtiyacını duymamalıdır. Aksine, durumun bilincinde olduğunu, koşullarından memnun olduğunu, ailesi ile mutlu olduğunu rahatlıkla açığa vurabilmelidir.Evlat edinilmiş çocuktan gerçeği gizlemek ne kadar sakıncalı ise, ona ayrıcalıklı muamele etmek de o kadar sakıncalıdır. Gerek anne-baba, gerekse diğer aile bireyleri çocuğa doğal bir şekilde davranmalı, çocuğa akranlarından farklı olduğu izlenimi vermemelidir.
Çocuk, evlat edinilmiş bir çocuk olduğunu öğrendikten sonra, günün birinde onu dünyaya getiren anne ve babanın kim olduğunu, hayatta olup olmadıklarını, neden terk edildiğini, onu nerede bulduklarını, bu ailenin bir bireyi olmadan önce nerede ve nasıl olduğunu sorabilir. Bu sorulara verilen cevaplar gerçeğe uygun olmalı, çocuğun yaşına ve olgunluk düzeyine hitap etmeli, anne ile babanın cevapları arasında tutarlılık olmalıdır. Çocuğun kafasında cevapsız soru bırakılmamalı, içinde hiçbir kuşku kalmamalıdır. Çocuğun sevgisini kazanmak için, öz anne baba kötülenmemelidir. Aileler çocuğun kendilerini birdaha istemeyeceğini biyolojik ailesiyle yaşamak isteyeceğini düşünüp korkabilirler ancak gerçek genellikle böyle olmaz.Gerçekten sevilerek sıcak bir aile ortamında büyümüş çocuklar bu ilgiye ve şefkate arkalarını dönemezler.Bu noktada önemli olan çocuğun sevildiğini ve büyüdüğü aileye ait olduğunu hissetmesidir.