Cinselliğe olan ilginin azalması, ilişki başlatmaya isteksizlik ve fantezilerin azalmasıyla ortaya çıkan bir sorundur. Bu durumlarda cinsel ilişki sıklığı azalır, partneri çekici bulmak zorlaşır, cinsel içerikli uyanlara tepki azalır ve birleşmeye olan istek ciddi ölçüde azalır. Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bir araştırmaya göre kadınlarda yüzde 32, erkeklerde yüzde 15 oranında gözükmektedir. Cinsel isteğin azalması, bir işlev bozukluğunun saklamak için de kendini gösterebilir.
Cinsel istek, cinsellikle ilgili olumlu deneyimler ve doğru bilgilere sahip olmaya, partnerin kişiliğine ve ilişkinin gidişatına, günlük hayatın yoğunluğuna, bedensel ve ruhsal özgüvene bağlıdır. Hormonal dengesizlik, nörotransmitter sorunları, kronik hastalıklar cinsel isteğin azalmasına sebep olabilir. Şefkat yoksunluğu ile geçen çocukluk, bunun sonucu ortaya çıkan bağlanma problemleri ve kişilik bozukluklarının yanında depresyon ve anksiyete gibi hastalıkları da cinsel isteksizliğin ortaya çıkmasında bir etken olarak kabul edebiliriz. Cinsellikle ilgili kültürel normlar, kişilerarası problemler ve çevresel faktörler de cinsel istek bozukluğuna işaret edebilir.